GİRİŞ
Günümüz ekonomik ve sosyal hayatında önemli bir konuma sahip olan sigortacılık sektörü banka diğer finans kurumları gibi tasarruf edilen birikimleri yatırım araçlarına plase ederek ekonomiye taze fon yaratma işlevini yerine getiren önemli bir sektör olup ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin de göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Sigortacılık sektörü ülkelerin sosyo-ekonomik düzeylerine paralel bir büyüme gösterir. Bu olgu yıl içinde sektör portföyünde biriken toplam prim üretiminin GSMH’ya oranlanmasında belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır.
Gelişmekte olan ülkeler finansal aracılar içinde yer alan sigortacılık sektörünü ya yerel birleşmiş kurumlar olarak yada devletin sahip olduğu ekonomik ve sosyal bağısızlığın temel bir parçası olan tekel olarak düşünmektedir. Aynı zamanda tecrübe yetersizliği piyasa küçüklüğü ve finansal zorluklar bu pazarın kapasitesini sınırlamaktadır.
Sigortacılık sektörü, ekonomik varlık ve imkanları koruma imkanı sağlarken, aynı zamanda kurumsal tasarrufların artmasına yardımcı olmaktadır.
Sigorta, aynı tür tehlikelerle karşılaşma olasılığı bulunan bireylerin kendi aralarında birleşerek oluşturdukları maddi birikimlerin o tehlike sonucu zarara uğrayan kişilerin kayıpların giderilmesinde kullanılması olgusundan doğmuştur.
T.T.K’nın Sigorta Hukuku bölümünde sigorta aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
“Sigorta bir akittir ki, bununla sigortacı bir prim (ücret) karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarar uğratan bir rizikonun meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım hadiseler dolaysı ile bir para ödemeyi üstüne alır.”
Sigortacılık genel olarak;
Riskleri transfer etmekte
Zararların veya kayıpların etkisini azaltmakta
Fon oluşturmakta
Ödemeler dengesine katkı sağlamaktadır.
Bu fonksiyonların etkin bir şekilde yerine getirilmesi, sektörün piyasa yapısının özelliklerine, karın bileşimine, şirketlerin mali yapısına, insan kaynakları profiline, yasal düzenlemelerin özelliklerine bağlı bulunmaktadır.
Sosyal Sigortalar: Toplumu oluşturan belirli grupların sosyal güvenliklerinin sağlanması amacıyla kanunla düzenlenen zorunlu bir sigorta türüdür. (SSK, Emekeli Sandığı gibi)
Özel Sigorta: Tek tek bireylerin kişisel çıkarlarının çeşitli tehlikelere karşı güvence altına alınması amacıyla kendi özgür iradeleriyle oluşturdukları bir sözleşmedir.
Beklenmeyen olayların kötü sonuçlarına karşı güvence
Primlerin bir araya gelmesi ile sermaye birikimi
Kredi olanaklarının genişletilmesinde önemli bir araç
Sigortalanan tesislerin risk açısından iyileştirilmesinde yararlı bir rol oynar.
Prim denilen ücret karşılığında meydana gelen zararın sigorta sözleşmesi uyarınca tazmin edilmesini sağlayan kuruluştur.
Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan kuruluş izni aldıktan sonra T.C.K’nun ilgili mevzuatına göre altı ay içerisinde işlemlerini tamamlamak üzere kurulur.
Sigortalı: Prim denilen bir ücret karşılığında para ile ölçülebilir bir menfaatinin zarara uğraması rizikosunu bir sözleşmeyle sigortacıya devreden gerçek veya tüzel kişidir.
Sigorta Ettiren: Sigortacıyla sözleşme yapan kimsedir.
Acente: Anlaşma yaparak şirkete sigorta sağlayan ve bunun karşılığında komisyon alan gerçek veya tüzel kişidir.
Prodüktör: Özel olarak bir sigorta şirketine bağlı olmayan bağımsız aracılardır. Prodüktör daha çok sigortalının tarafında bulunan ve onu yönlendiren bir aracıdır.
İyi niyet İlkesi
Sigortalanabilir menfaat ilkesi: Sigorta konusu değerin korunmasında sigortalının yasal bir menfaati olması gerekir.
Rizikonun varlığı ilkesi: Riziko gerçekleşmesi kesin olmayan veya ölüm gibi gerçekleşmesi kesin olmakla beraber ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan sigortalı ile sigortacının iradesi dışında ve ileride meydana gelebilecek bir olaydır.
Yakın sebep İlkesi: Sigortalının, sigorta sözleşmesine dayanarak tazminat tailwind bulunabilmesi için meydana gelen hasarın poliçede teminat altına alınan rizikolardan ileri gelmiş olması gerekmektedir. Yani, hasarın yakın sebebinin poliçeyle teminat altına alınan bir tehlike olması gerekir.
Tazminat İlkesi: Tazminat, hasarın gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği miktardır. Sigorta, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak gerçekten uğradığı zararı tazmin eder. Tazminat İlkesi Hayat ve Ferdi Kaza Sigortalarında geçerli değildir.
Sigorta Bedeli: Sigortalının sigorta teklifini yaparken sigortalanacak kıymet hakkında bildirdiği ve poliçe üzerine yazılan meblağ.
Sigorta Değeri: Sigorta edilen kıymetin günün piyasa koşullarına uyguna geçerli değeridir.
Aşkın Sigorta: Sigorta bedelinin sigorta değerinden daha fazla olmasıdır. Sigorta bedelinin sigorta değerini aşan kısım geçersiz sayılır.
Eksik sigorta: Sigorta bedelinin sigorta değerinden düşük olmasıdır. Sigorta bedeli gerçek sigorta değerinin altında gösterilmişse malın tamamının hasara uğraması halinde ancak poliçede gösterilen sigorta bedeli kadar ödeme yapılır.
Sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta şirketinin tazminat ödemesine konu olan olayda sigortalının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı bir dava hakkı varsa sigorta şirketi tazminat ödedikten sonra bu kişilere tazmin ettiği oranda alacak davası açma hakkına sahiptir.
Sigorta sözleşmesi güvene dayanır. Sözleşmede mutlaka iki taraf bulunur. Sigorta sözleşmesi Borçlar Kanunundaki esaslar çerçevesinde teklif ve kabul il gerçekleşir. Sigorta, sigortalı ile sigortacının anlaştıkları anda başlar.
Sigorta Teklifi: Sigorta sahibinin sigorta ettirmek istediği konuyla ilgili bilgileri sigortacıya bildirmesidir.
Poliçe: Sigortalı ve sigortalanan menfaatle ilgili bilgi ve açıklamaların bulunduğu bir sözleşmedir.
Zeyilname: Poliçenin yürürlük süresi içinde poliçede meydana gelen tüm değişiklikleri belirten ve poliçenin ayrılmaz parçası olan ek bir sözleşmedir.
Tecditname: Yenileme poliçesinin tek taraflı olarak düzenlenmesidir.
Serbest Tarife: Şirketler kendi tarifelerini uygulamada serbesttirler.
Tanzim Tarife Sistemi: Tarifeyi doğrudan doğruya devletin yetkili organları hazırlarlar ve tüm şirketler aynı tarifeyi uygulamakla yükümlü olurlar. (Trafik Sig. Tehlikeli maddeler otobüs zorunlu gibi)
Tasdik Tarife: Şirketlerin kendi hazırladıkları tarifeler devletin yetkili organları sunulur ve onay alındıktan sonra uygulamaya konur.
Risk Yönetiminin amacı herhangi bir işletmenin kendi üzerinde taşıdığı risklerin saptanarak, bu risklerin gerçekleşme olasılıklarının veya gerçekleşmeleri halinde oluşacak zararların en az maliyetle en düşük düzeye indirilmesinin sağlanmasıdır.
Reasürans: Kısaca sigortacının sigortalanmasıdır. Amacı riskin bölünmesiyle hasar ihtimalinden muhtemel sapmaları en az düzeye indirmek.
Sedan: Sigortalıya taahhüt ettiği işlerden bir kısmını veya tamamını reasürans yoluyla devreden şirkettir.
Reasürör: Sedan şirketten riski devralan şirkettir.
Koasürans: (Müşterek Sigorta) aynı rizikonun birden fazla sigortacı tarafından sigortalanmasıdır.
Sigorta sektörü hakkında genel bilgiler (tablo 1)’de sunulmaktadır. Sektörde Türk şirketleri ağırlığının fazla olduğu görülmektedir. Ortalama olarak şirket başına 212 acente, 125 personel düşmektedir. Ortalama aktif büyüklüğü ise 26,866 Milyar TL’ dir. Ortalama direkt primler ve prim alacakları ise 13,620 ve 4,522 milyar TL’ dir. Sektörde hayat branşının ağırlığı nispeten düşüktür. (bkz. tablo 1- a/b)
Sigorta şirketlerinin finansal hizmetler sektörü ve milli gelir içindeki payı (tablo2)’de sunulmaktadır. Sektör potansiyelinin oldukça uzağında bir alanda faaliyette bulunmaktadır.
Tablodaki göstergeler benzer ülkelere göre oldukça düşük seviyelerde bulunmaktadır. (bkz. tablo 2)
Activeline Gazetesi araştırma grubu tarafından gerçekleştirilen “Türk Sigorta Sektörünün Temel Sorunları” konulu araştırma, sektörün bu açıdan yapısını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Araştırma, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan raporlarda yer alan sigorta şirketlerine gönderilen ve kendilerinden, araştırma grubunun belirlediği 15 sorunu önem sırasına göre dizmeleri istenen ankete dayanmaktadır.
Ankete cevap veren sigorta şirketlerinin sektördeki ağırlığı, sektörün özelliklerini yansıtacak seviyede bulunmaktadır.
Ankete cevap veren bankaların sektördeki ağırlıkları şu şekildedir (%)
Ankete cevap veren sigorta şirketlerinin özellikleri aşağıda sunulmaktadır
Şirket sayısı
51.8
Faaliyet Yapısı
1.00
Toplam aktifler
75.0
Elementer
0.78
Toplam sermaye
67.2
Hayat
0.22
Acente sayısı
68.5
Mülkiyet Yapısı
1.00
Personel sayısı
63.6
Kamu sermayeli
0.06
Özel
0.88
Yabancı
0.06
Ankete verilen cevaplar, değişik kategoride yer alan sigorta şirketleri grupları ve sektör geneli olarak dikkate alınmış ve değerlendirilmiştir. Bu sonuçlar (Tablo 3)’te yansıtılmaktadır.
Sorunların sigorta şirketlerin faaliyet alanına ve mülkiyet yapısına bağlı olarak önemli ölçüde farklılaştığı görülmektedir. Sektörün geneli açısından bakıldığında önem sırasına göre ilk beş sorun şu şekilde sıralanmaktadır:
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Yasal yapıdan ve denetimden kaynaklanan sorunlar
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Sermaye yeterliliği sorunları
Sektör bu açıdan değerlendirildiğinde yeni bir yasa veya düzenleme ihti yacının oldukça önemli boyutta gündeme geldiği ifade edilebilir. Bunun yanında sektörde maliyetleme ve fiyatlama konusunda ciddi sıkıntıların söz konusu olduğu görülmektedir. Öte yandan, piyasadaki rekabet derecesi ve piyasa dinamikleri de sektörün etkinliğini önemli ölçüde azalttığı ortaya çıkmaktadır. Hayat branşında faaliyette bulunan sigorta şirketleri açısından önem sırasına göre ilk beş sorun ise şu şekilde sırlanmaktadır:
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Teknolojik altyapı yetersizliği
Yasal yapıdan ve denetimden kaynaklanan sorunlar
Sigortacılık Sektörü Hakkında Temel Bilgiler (31.12.1999)
Toplam Şirket Sayısı
66
Faaliyetleri İtibariyle Sigorta Şirketleri Sayısı
Sigorta şirketi
62
Hayat
22
Reasürans şirketi
Hayat / Hayat dışı (karma)
17
Sermaye Yapılarına Göre Sigorta Şirketleri Sayısı
Hayat dışı
23
Kamu
Acente Sayısı(*) (**)
14,010
Özel
48
Personel Sayısı (**)
8,239
Türkiye’de kurulu yabancı
Yabancı şirketlerin şubesi
(*) Bankalar hariç
(**) 1998 sonu itibariyle
İlk iki sorunun nisbi ağırlığının eşit olduğu görülmektedir. Bunların hayat branşında nispeten önemli olduğu ve bir birlerine önemli ölçüde bağımlı oldukları ifade edilebilir. Öte yandan hayat dışı (elementer) branşlardaki sorun sıralaması ise az da olsa farklılık göstermektedir. Aşağıdaki sıralama bu grup sigorta şirketlerinin tercihini yansıtmaktadır.
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
Yasal yapıdan ve denetimden kaynaklanan sorunlar
Sermaye yeterliliği sorunları
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Sigorta şirketlerinin mülkiyet yapıları sorunların fraklı şekilde algılanması ve değerlendirilmesine neden olabilmektedir. Kamu sigorta şirketleri ilk beş sorunu önem sırasına göre aşağıdaki şekilde ele almaktadır:
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
Acenta alacaklarında yaşanan sorunlar
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Faiz gelirindeki düşüşten kaynaklanan mali kârda azalma
Sigorta Sektörü Nisbi Payı (%)
(Tablo 2)
1995
1996
1997
Sigorta Şirketleri Aktifleri / Mali Kurumlar Bilanço Toplamı
1.46
1.58
1.56
Sigorta Şirkt. Top. Primler / Mali Araçlar Toplamı
1.50
1.37
1.46
Sigorta Şirketleri Aktifleri / GSMH
1.06
1.29
9.86
Sigorta Şirkt. Top. Primler / GSMH
0.83
0.85
0.96
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Türk Mali Sisteminin Temel Göstergeleri, Mart 1998
Yabancı sigorta şirketleri oldukça farklı alanlardaki sorunlara diğer şirketlere oranla daha fazla önem vermektedir. Bu sıralama şu şekildedir:
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Yasal yapıdan ve denetimden kaynaklanan sorunlar
Aktüeryal hesaplarından sağlıksızlığına bağlı teknik kar düşüklüğü
Ölçek küçüklüğü
Sigorta Şirketlerinin Önemli Bazı Büyüklükleri (Milyar TL.)
(Tablo 1-b)
Türk
Payı (%)
Yabancı
Payı (%)
Toplam
DİREKT PRİMLER
898,880
93.0
67,579
7.0
966,459
PRİM ALACAKLARI
299,747
94.2
18,414
5.8
318,161
MEN. DEĞERLER CÜZDANI
661,504
93.8
43,352
6.2
704,856
İŞTİRAKLER
58,907
99.8
121
0.2
59,028
SABİT DEĞERLER
137,514
96.4
5,126
3.6
142,640
AKTİFLER
1,773,199
94.1
112,094
5.9
1,885,293
KAR
134,910
94.1
8,435
5.9
143,345
ZARAR
(12194)
69.5
(5363)
30.5
(17557)
ÖZKAYNAKLAR
245,781
93.5
17,038
6.5
262,819
Kaynak: http://www.treasury.gov.tr
Sorunların nisbi önemi açısından ilk üç sorun aynı ağırlığa ve son iki sorun da eşit ağırlığa sahip bulunmaktadır.
Son olarak özel sigorta şirketleri de sektör genelinde gündeme gelen sorunlara ağırlık verdiği görülmektedir. Bu sorunlar önem sırasına göre şu şekilde sıralanmıştır.
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
Sermaye yeterliliği sorunları
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi
Yasal yapıdan ve denetimden kaynaklanan sorunlar
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet
Sigorta Sektörü Sorunları Dağılımı (%)
Genel
Hayat
H. Dışı
Kamu
Özel
Yabancı
Acente alacakları
7,7
4,5
9,2
11,3
7,2
9,0
Aktüeryal hesaba bağlı teknik kâr düşüklüğü
6,2
6,7
5,9
7,3
5,7
10,0
Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı düşmesi
10,2
11,2
9,8
13,0
9,9
11,0
Faiz geliri kaybına bağlı mali karda azalma
7,8
6,9
8,2
10,0
7,8
4,5
İnsan kaynakları yapısının yetersizliği
6,8
7,1
6,7
5,0
6,9
9,0
Mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklar
11,7
11,2
11,9
13,3
11,9
8,0
Ölçek küçüklüğü
8,2
8,3
8,2
5,3
8,4
10,0
Piyasa yapısındaki dengesizlik /aksak rekabet
9,7
10,6
9,3
10,7
9,5
11,0
Riski yüksek branşların ağırlığının artması
5,5
5,9
5,3
4,0
5,8
3,0
Sermaye yeterliliği sorunları
9,7
8,1
10,4
7,3
10,0
8,5
Sunulan ürün ve hizmetlerde yetersizlik
5,3
6,3
4,9
6,3
5,4
3,5
Şeffaflığın olmaması
5,3
6,6
4,6
4,7
5,4
3,5
Teknolojik alt yapı yetersizliği
8,4
10,3
7,6
8,3
8,4
8,5
Yasal yapı ve denetim sorunları
9,8
8,6
10,4
9,3
9,8
11,0
Yönetim ve organizasyon sorunları
7,8
7,7
7,8
5,0
7,9
9,5
Sektör sorunları dağılımı taslosu sorunların sigorta şirketleri türleri açısından değerlendirilmesine de imkan sağlamaktadır. Bu değerlendirme şu şekilde yapılabilir: Acenta alacaklarında yaşanan sorunları, kamu şirketleri ve hayat dışı branşlardaki şirketler ön plana çıkarmaktadır. Aktüeryal hesapların sağlıksızlığına bağlı teknik kar düşüklüğü, hayat branşlarında ve yabancı şirketlerde nispeten daha önemli bulunmaktadır. Aşırı rekabet sonucu fiyatların aşırı şekilde düşmesi hayat branşında ve kamu şirketlerinde en önemli problem olarak ele alınmaktadır. Hayatdışı branştaki şirketler ve kamu şirketleri, faiz gelirindeki düşüşten kaynaklanan mali karda azalmayı diğer şirketlere göre daha önemli sorun olarak değerlendirmektedir. Az bir farkla olsa da hayat branşındaki şirketler ve özellikle yabancı şirketler insan kaynakları yapısının yetersizliğini sektörün önemli sorunlarından biri olarak görmektedir. Yabancı şirketler hariç diğer şirketler ve ve tüm branşlar mevcut yasal yapıdaki boşluklar ve aksaklıklara benzer ağırlıkta önem vermektedir. Ölçek küçüklüğü az farkla olsa da hayat branşında ve yabancı şirketlerde önemli sorun olarak ele alınmaktadır.
Piyasa yapısındaki dengesizlikler ve aksak rekabet genel olarak yaklaşık ağırlığa sahip olsa da, hayat branşında ve yabancılarda nispeten ön plana çıkmaktadır. Riski yüksek branşların ağırlığının artması, kamu ve yabancılar hariç tüm şirket türlerinde benzer bir ağırlığa sahiptir. Hayatdışı branş ve kamu şirketleri sermaye yeterliliği sorunlarını nispeten daha önemli olduğunu düşünmektedir. Sunulan ürün ve hizmetlerde yetersizlik hayat branşında ve kamu da önem ağırlığı bakımından öne çıkmaktadır. Şeffaflığın olmaması hayat branşında ve özel şirketlerde dikkati çeken bir faktör olmaktadır.
Teknolojik altyapı yetersizliği hayat branşında ön plana çıkarken, kamu, özel ve yabancı şirket türleri arasında önemli bir farklılık söz konusu olmamaktadır. Yasal yapıdan kaynaklanan sorunlar hayat dışı branşlarda ve yabancı şirketlerde önem sırası bakımdan öne çıkmaktadır. Yönetim ve organizasyon sorunları ise, hayat ve hayat dışı branşlarda bir birine oldukça yakın değerlere sahipken, yabancılar nispeten daha önemli sorun olarak görmektedir. Sonuçta sorunlar sigorta faaliyetlerinin özelliklerine ve sigorta şirketlerinin yapılarına bağlı olarak farklı ortaya çıkmakta ve farklı şekilde algılanmaktadır. |